Simurg mitolojisinde Zümrüd-ü Anka, Türk mitolojisinde
"Tuğrul Kuşu” olarak bilen Simurg efsaneye göre; Bilgi Ağacı’nda yaşayan, her
şeyi bilen bir kuş olarak tanınırmış. Bütün kuşlar Simurg’a inanır ve başlarına
ne gelirse gelsin Simurg’un onları kurtaracağına inanırmış. Fakat bu Simurg’u
bu güne kadar gören olmamış. Yuvasının Kaf Dağı’nın etekleri bulutlara dayanan
zirvesindeymiş. Bir kuş sürüsü bir gün Simurg’un tüyünün bir telini bulmuşlar
ve yaşadığına kanaat getirip onu bulmaya karar vermişler.
Kaf Dağı’na varmak için geçilmesi gereken yedi zorunlu vadi
varmış. Her geçilecek vadi bir öncekinden daha da zor daha da güç imiş. Birinci
vadi "İSTEK”, İKİNCİ VADİ "AŞK”, ÜÇÜNCÜ VADİ "MARİFET”, dördüncü vadi
"İSTİSNA”, beşinci vadi "TEVHİD”, altıncı vadi "ŞAŞKINLIK”, yedinci vadi
"YOKOLUŞ” vadisiymiş.
Hep birlikte yola çıkan ve hedefleri Kaf Dağı’nın zirvesi
olan kuşlardan yol boyunca ayrılanlar olmuş. Kimi dünya çabasını daha uygun
görmüş, kimi aşkına kapılmış, kimi kıskançlığına yenik düşmüş, kimi de hırsına
yenilmiş…
Güle olan aşkını hatırlayan Bülbül ayrılmış önce,
kanatlarının ne kıymetli olduğunu düşünen Papağan ayrılmış ardından, krallığını
hırs edinen Kartal bırakamam ben gökleri demiş, bataklığında mutlu olduğunu
söylemiş Balıkçıl Kuşu…
Altıncı vadi olan "Şaşkınlık” vadisi ve arkasından gelen
"Yokoluş” vadisine gelen kadar bütün kuşlar birer birer ayrılmışlar birer
bahane bulup. En sona geldiklerinde bakmışlar ki otuz kuş kalmış sadece. Bu
otuz kuş anlamışlar ki aradıkları aslında Zümrüd-ü Anka falan değil bizzat
kendileridir. Farsça da "si” otuz, "murg” ise kuş demektir. Simurg efsanesi
aslında tamamen kişinin her türlü şahsi münaseplerden sıyrılıp kişinin bizzat
kendisi olmasını anlatan bir efsanedir.
Ne yaşarsanız yaşayın, hayatınızın neresinde hangi iyi ya da
kötü duygular içerisinde olursanız olun, kendinize ayna tutup kim olduğunuzu
anlayacağınız yaşantılar çıkarıyor olacaksınız. Yaşadıklarınızda önce
cezalandırıldığınızı düşünüp öfke ile hareket edeceksiniz, sonrasında
egolarınız ile yüzleşip kendi doğru ve yanlışlarınıza odaklanacaksınız, onlarla
da yüzleşip öz benliğinizin farkına varacaksınız.
Sizin ulaşmanız gereken etekleri bulutlardan olan ütopik bir
dağ değil bizzat kendinizsiniz.